Ara Favoriler tr Mobil Menü
Başyazı
Gücünü yenilikten alarak, Anatolia ile hayat buldu.
Sektörde öncü olan Anatolia üretim tesisini keşfedin
başyazıya geri dön başyazıya geri dön

Anatolia, sektörde 25 yılı aşkın bir sürenin ardından fayans endüstrisinde devrim yapacak bir yolculuğa çıktı. İzmir’in kalbinde 185.000 metrekareden fazla bir alana yayılan Anatolia’nın son teknoloji üretim tesisi, yıllar süren araştırma, geliştirme ve planlamanın ardından yüzeylere bakış açınızı değiştirecek yenilikçi bir tasarım vizyonunu sizlere sunuyor.

Anatolia’nın üretim tesisi ilk günden beri sürdürülebilirliği ilke ediniyor. Üretim sürecindeki her aşama, ekolojik ayak izini en aza indirmek, operasyon verimliliğini arttırmak ve global anlamda lider ürünler tasarlayıp üretebilmek için stratejik şekilde planlandı.

Tesis, sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. 185.000 metrekareden fazla alana sahip çatının tamamını kaplayan güneş panelleri 21,5 MW’lık elektrik üreterek tesisin enerji ihtiyacını önemli ölçüde karşılıyor. Bu sayede yıllık 19.000 ton karbon salınımının önüne geçiliyor. Tesis içinde yer alan %100 kapalı devre su arıtma sistemimiz ile su kirliliği riskini azaltmamız, çevreye karşı olan sorumluluk bilincimizi ortaya koyuyor. Kurduğumuz yağmur suyu toplama sistemi ile sulamada kullanılmak üzere 2.200 ton su depoluyoruz. Otomatik toz toplama sistemimiz ise toz parçacıklarını üretime kazandırarak hem çevre kirliliğini azaltıyor hem de kaynak verimliliğini artırıyor. Bahsettiğimiz bu çevre prensipleri, iftihar ettiğimiz tesisimizin yapı taşlarını oluşturmaktadır.

Yenilikçilik ve sürdürülebilirlik, üretim yolculuğumuzun her aşamasında kendini gösteriyor.

Ham maddenin barkodlar ve kiosklar tarafından yönlendirildiği, modern mühendislik harikası, otomatik bir sistem hayal edin. Endüstriye yön veren 4.0 ilkeleri ve ERP entegrasyonu üzerine kurulu bu sistem, hammadde toplama, kalite kontrol ve nakliyeyi otomatikleştiriyor.

2 km’lik taşıma bandı ile kil, feldspat, kaolin gibi ham maddeler, özel olarak tasarlanmış, endüstrinin ilk kapalı ve tam otomasyon ile çalışan depolama sisteminde muhafaza edilmektedir. 84 depolama ünitesi ve 17 metre yüksekliğindeki geri kazanım sistemleriyle donatılmış olan bu sistem, ham maddelerin kontaminasyon riskine karşı güvenli bir şekilde depolanmasını ve üretimin sonraki aşamaları için en iyi koşullarda depolanmasını sağlıyor.

Hikayemiz burada bitmiyor; şu ana kadarki süreç sadece bir başlangıç. Gelişmiş kuru boyama sistemimiz, renk ve doku yelpazesi oluşturmak için pigmentleri ve tanecikli granül yapılarını harmanlayarak özgün tasarımlara hayat veriyor. Doğal taşların güzelliğinden ilham alan bu sistem, hem otantik hem de trendlere uygun desenler oluşturuyor.

Ham maddeleri ekstrüde eden, çeşitli ebat ve kalınlıklarda esnek tasarımlara olanak tanıyan kalıpsız yatay sistem ile üretimi dönüştüren Continua+ pres hattı ile yolculuğumuz sürüyor. Hassas basınç kontrolü sayesinde her bir plakanın yoğun, dayanıklı ve hatasız olması amaçlanıyor. Son olarak yapılan X-ray kontrolleri, yoğunluğun homojen dağılmasını garanti altına alıyor. Bu yenilikçi sistemin bütünü üretimi sürdürebilir kılarken atık miktarını %3’e düşürüyor ve tüm bu yarı mamul niteliğindeki malzemenin %100 geri dönüştürülebilmesini sağlıyor.

Dijital baskı ve inkjet teknolojisi, tasarımda esneklik ve özelleştirmeye olanak sağlayarak ürünlerimizi daha da ileriye taşıyor. Bu teknoloji, doğal taşların ve çağdaş tasarımların zamansız güzelliğinde yer alan her çizgi ve dokuyu kusursuz bir şekilde yansıtmaya olanak sağlayan unsurlar arasında yer alıyor. Patentli fotoğraflama yöntemlerimiz ile geliştirilen kurum içi tasarımlar, taşın doğal güzelliğini vurgulamak ve üretim partileri arasında tutarlılık sağlamak suretiyle doğaya sadık bookmatch yüzeyler sunuyor.

Süreçteki bir sonraki adım ise etkileyici bir şekilde dizilmiş fırınlar, 11 fırın kapasitesine sahip tesiste 258 metreye kadar uzanan fırınlar öne çıkıyor. Anatolia’nın tesisinde yer alan fırınların her biri 1.230 santigrat dereceye kadar çıkabiliyor. Özenle kontrol edilen, çok aşamalı ısıtma ve soğutma süreci, ürünler üzerindeki stresi en aza indirerek imalat sırasında mukavemet ve dayanıklılıklarını artırıyor. Yüksek ısı yalıtımı ve verimli filtreleme yöntemleri, Anatolia’nın sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu bir şekilde önemli ölçüde enerji tasarrufuna katkıda bulunuyor. Bu işlem, doğal taş oluşumu için gereken binlerce yıllık sürecin adeta bir simülasyonu niteliğinde olup, aynı zamanda dünya kaynaklarının korunmasına da katkı sağlıyor.

Ürünümüz bu işlemlerin ardından birinci sınıf yüzeyler elde etmenin bir sanat formu haline geldiği Leviga + hattına gidiyor. Bu özel makineler, taşın doğal zarafetini taklit ederek mükemmel yüzeyler oluşturuyor. Parlak ve reklektif yüzey isteyenler için Supershine teknolojisi tam da bunu sağlarken ek kazıma işlemleri ise doku ekleyerek doğal görünüm hissini artırıyor.

Ürün ölçümlerinde hassas ayarlamalar ile yeni endüstri standartları belirlenirken, yüzey kaplamaları honlu veya parlak, lekeye dayanıklı yüzeyler oluşturuyor. Dijital süreç, her parçanın yalnızca olağanüstü görünmesini sağlamakla kalmayıp göründüğü kadar gerçek ve rafine hissettirmesini de sağlıyor.

Geleceğin yüzeylerini geliştirmek için endüstri standartlarında devrim yapıyoruz

Bu tesiste gerçekleşen süreçlerin her bir adımı ham maddeleri teknoloji ve doğanın mükemmel uyumunu yansıtan sanat eserlerine dönüştürürken yenilik, sürdürülebilirlik ve mükemmellik hikayesini de anlatıyor.

Vizyonumuz burada bitmiyor. Yenilik ve sürdürülebilirliğin mükemmel bir uyumla birleştiği bir geleceği kurguluyoruz. LEED sertifikasını almayı hedefleyen tesisimiz ise çevre dostu uygulamalar ve ileri teknoloji ile güçlendirilerek sektörde yeni bir standart belirlemeye devam ediyor.

Ufukta daha fazlası var. Biz, tasarım ve işçiliğin sınırlarını zorlamaya, yarının yüzeylerini şekillendirmeye devam edeceğiz. Takipte kalın.